28 Aralık 2016 Çarşamba

Madame Coco-Musc de Cashmire Bakım Seti ve El kremi

Herkese merhaba
:)

Geçenlede Madame Coco'dan güzel bir paket aldım.Bir süredir ürünleri kullanıyorum.Sizlere de kullandığım ürünler hakkında yorumlarımı paylaşacağım.


Madame Coco; çok sevilen ev tekstili dışında kozmetik ve bakım ürünleri de bünyesinde bulunduruyor.El bakım ürünlerinden vücut bakım ürünlerine, saç bakım ürünlerinden parfümlere kadar bir çok mis kokulu ürünleri mevcut.Üstelik oldukça uygun fiyata.


İlk olarak Musc de Cashmire Vücut Losyonundan bahsedeceğim.Pompalı tasarımıyla oldukça pratik ve hijyenik.Üzerinde vücut sütü ibaresini gördüğümde oldukça akışkan bir yapı beklemiştim.Ama kıvamı normal krem yapısında.Ne çok akışkan ne de çok tokİçerisindeki E vitamini nemi destekliyor.Losyon hafif yapılı olmasına rağmen nemlendirmesi beni geçekten tatmin etti.Hafif parfümlü, pudralı bir kokusu var.Kokusu tende oldukça kalıcı.


İkinci olarak Musc de Casmire Duş Jeli'nden bahsedeceğim.Vücut Losyonunda olduğu gibi; duş jeli de nemlendirici E vitamini içeriyor.Kremsi bir yapısı var.Duş sırasında ve duştan sonra bıraktığı hafif nemli hissi sevdim.Bu duş jelinin en sevdiğim yanı ise kalıcı kokusu oldu.Duştan çıktıktan sonraki koku balonunun uçması bu üründe yok.Duştan sonra bir kaç saat sonra dahi koku teninizde kalıyor.Sanırım aradığım kalıı duş jelini buldum :)

Tabi ekstra kalıcılık isteniyorsa; serinin diğer tamamlayıcı vücut losyonu ve spreyiyle desteklenmesi şart. 


Musc de Casmire serisinin vücut spreyi; serinin diğer ürünlerinden daha yoğun bir kokuya sahip.Öyle ki bir parfüm kadar yoğun ve kalıcı bir kokuya sahip.İlk sıkıldığında ise alkol kokusu biraz hissediliyor fakat sonrasında kendini kalıcı bir kokuya bırakıyor..Ben genelde hafif ve fresh kokular tercih ettiğim için vücut spreyinin kokusu bana oldukça yoğun geldi.Ancak kışın ağır,pudramsı  kokulardan hoşlananlar için güzel bir alternatif olabilir.



Madame Coco Pamuk Şeker Aromalı El Kremi; bugüne kadar kokladığım en güzel el kremi olabilir.Buram buram pamuk şeker kokuyor.Öyle güzel ki insanın yiyesi, kokladıkça koklayası geliyor.Nemlendirmesi de oldukça iyi.Tam çantaya atmalık bir el kremi.Madame Coco'ya gittiğinizde mutlaka koklamanızı öneririm.

Madame Coco Macaron Sabunları ise oldukça şirin ve şık bir tasarım sahip.O kadar tatlış ki kullanmaya kıyamadım.Onun yerine banyoda dekorasyon amaçlı kullanıyorum.Hafif ve güzel bir koku yayıyor.6'lı Macaron setini alıp renk renk banyoya dizmeyi düşünüyorum

Bu güzel ürünlerle beni tanıştıran Madame Coco'ya teşekkür ederim.

Sevgiler..






26 Aralık 2016 Pazartesi

2017 Wish List-Yeni Yıldan İstediklerim

Herkese merhaba
:)


2016 benim için rüzgar gibi gelip geçti.Mezun olalı 1,5 yıl olacak ama sanki daha dün gibi.Ben 2015'te kaldım galiba kızlar.Allah'ını seven beni 2017'ye ışınlasın:)

Yeni bir yıla girerken istek listesi oluşturmaya bayılıyorum.Çünkü senenin sonunda istek listeme baktığımda; neler dilemişim , dilediklerimin hangileri gerçekleşmiş daha net görüyorum.Hadi o zaman bu sene istek listeme neler eklemişim bakalım..



1.Sağlık ve Huzur

Herşeyin başının sağlık ve huzur olduğuna tüm benliğimle inanıyorum.Bu ikisi olduktan sonra dilediğiniz her şeyi gerçekleştirebilirsiniz.2017'de de tüm dünya için özellikle de ülkemiz için huzur ve esenlik diliyorum.

2.Planlı ve Programlı Olmak

Oldukça düzensiz geçen bir yıldan sonra, yeni yılda hem hayatımı hem de diğer işlerimi bir plan, program çerçevesinde ilerletmek en büyük hedeflerimden.Bunun için bir planlayıcı ajanda edindim.

3. Minimalleşmek ve Gereksiz Ürün Satın Almamak

Benim için en önemli isteklerden biri de bu madde.2016'nın sonlarına doğru sadeleşmek adına kendi kendime kararlar alıp uygulamaya başladım.Hem bütçem hem kendim adına bilinçli tüketici olmak için 2017'de de aynı kararlılığı göstererek ilerlemek istiyorum.Bu konuyla yazımı okumak isterseniz tık tık.

4.Gülsha Gül İksiri ve Gül Tozu

Gülsha markasının ürünleri bir süredir aklımda.Bu markanın gül iksiri ve gül tozunda acayip gözüm var.Elimdekiler biter bitmez almak istiyorum.

5.Lush-Big

Sivilce tedavimin sonlanmasıyla birlikte saçlarım eski yağlı ve sönük haline geri dönmeye başladı.Daha önce ayıla bayıla kullandığım biricik şampuanım Lush-Big  burnumda tütmeye başladı.Ülkemizde satılmadığı için da yeni yılda yurt dışından ürün getirten hesaplardan (her ne kadar daha pahalı satılsa da) almak isteklerim arasında.

6.Kendi Far Paletimi Oluşturmak

Benim en çok kullandığım makyaj malzemesi farlar.Üstelik kullanmadıklarımı elimden çıkarıyorum. Amma lakin elimde o kadar çok iki üç rengi kullanılmış,diğerlerine dokunulmamış,ziyan olan far var ki! Bu nedenle hepsi kullanabileceğim renk farlardan oluşan bir palet oluşturmak istiyorum.Mac ve Makeup Geek farlarından oluşan bir palet olsa hiç fena olmaz.

7.Koh Gen Do Aqua Fondöten

Şu sıralar Japon fondötenlerine kafayı takmış durumdayım. Bir süredir aklımda Shiseido Synchro Skin Lasting Fondöten vardı.Ancak radarıma takılan başka bir fondöten oldu.Bir çok yabancı Mua tarafından ve Sephora'nın sitesi yorumlarında "gelmiş geçmiş en iyi fondöten" olarak addedilmesiyle fena halde aklıma düştü, çıkaramıyorum :) Ülkemizde satılmış olsa  fiyatı 200 tl'den fazla olurdu.Allah'tan ülkemizde satılmıyor da bi fondötene o kadar para bayılmayı düşünecek kadar delirmiyorum.
Kendime Dipnot:Eğer 2017'de elindekiler bitmeden fondöten almaya kalkışıyorsan; çabuk koy onu yerine.

8.Morphe Pressed Pigment Farlar

Son zamanlarda ışıltılı farlara yönelmeye başladım.Öyle ki sedefli farların parlaklığı bana yetmemeye başladı.Eğer dövülmeyeceksem; pigment farları günlük hayatta kullanmak bana normal gelmeye başladı.Ancak kullanım zorluğundan çok tercih edemiyorum :P Morphe'nin yeni preslenmiş pigment farların uygulamasını görür görmez işte tam benlik dedim.Gözüme kestirdiğim renkler mutlaka 2017'de makyaj çekmecemde olmalı :)

9.Lazer Ameliyatı Olmak

Bu konuda hala tereddütlerim olmasına karşın yıllardır içimde uktedir gözlerimi çizdirmek.Bakalım 2017'de net gören gözlerle uyanabilecek miyim? Bu konuda tecrübeli olanlar varsa yorumlarını bekliyorum.

10.Yurt Dışına Seyehat Etmek

Bir önceki wishlistimde de bu madde vardı ancak gerçekleştiremedim.Umarım bu yıl bu isteğimi gerçekleştirebilirim.Amin amin amin.

11.Aktif  Olarak Araç Kullanmak

Ehliyetimi geçen yılın sonunda aldım.Ama hala trafiğe çıkma konusunda korkularımı bir türlü yenemiyorum(gudubet sireksiyon hocam yüzünden). Trafikte bakıyorum bayanlar özgüvenle araba kullanıyorlar.Üstelik çok da güzel sürüyorlar.Kim demiş bayanlar araba süremez diye.Ben de yeni yılda daha cesaretli ve özgüvenli araç kullanan bayanlar kervanına katılırım.Kazasız belasız aminn :D

Benim yeni yıldan isteklerim şimdilik bunlardı.Tabi biz bayanlarda istek bitmez.Bakalım yeni yılda hangilerini gerçekleştirebileceğim?

Sevgiler..



23 Aralık 2016 Cuma

La Roche Posay Kerium DS Krem

Herkese merhaba
:)

Geçenlerde sivilce tedavisine rağmen yüzümde kuruluğun ve pullanmanın devam ettiğinden bahsetmiştim.Bu nedeniyle ne sürersem süreyim yüzüme (bb krem,fondöten v.b)  o pul pul görüntünün önüne geçemiyordum.Tedavim bitmesine yakın La Roche Posay'ın Kerium Ds kremi geçti elime.Yaklaşık 2 aydır kullanıyorum.Artık yazılmaya hazır.



La Roche Posay Kerium Ds Seboreik dermatitin sonucu olarak pullanma, kızarıklık ve aşırı (sebum) yağlanma görülen ciltler için üretilmiş bir krem.Pullanma karşıtı yatıştırıcı yüz bakımı termal dermobiyotik olarak geçiyor.Vaatleri arasında: 

  • Kızarıklık ve pullanmayı uzun süreli nötralize eder 
  • Cildin eski rahatlığına kavuşmasına yardımcı olur.
  • Epidermal duvarın onarılıp cildin savunma sisteminin güçlenmesinde destek sağlar.
  • Yinelemeye karşı 6 haftaya kadar etkilidir.

İçeriğini merak edenler için içerik listesi:


Ürünün su gibi çok hafif bir yapısı var.Aşırı nemlendiren ağır yapılı kremlerden değil.Bu ürün cilde nem vermekten çok; kuruluk ,pullanma,yağlanma v.b  için üretilmiş.Yani bu ürünü kuru ciltler için üretilen nem bombası kremlerden değil.
Ciltte çok çabuk emiliyor.Cildime sürdüğümde kuruluk,pullanma ve elastikiyet kaybını çok iyi nötralize etti.Ve en önemlisi harika bir baz oldu. Fondöten,bb krem gibi ten ürünleri bu güzelim Ds krem sayesinde artık kabuk kabuk durmuyor.Son zamanlarda T bölgemde artan sebumu da yarı yarıya indirdiğini söyleyebilirim.Benim memnun kaldığım bir ürün oldu.

Beni LRP kerium krem'i tanıştıran Dermokozmetika oldu.Cilt tipime uygun olarak seçildi.Kuruluk,kızarıklık ve aşırı sebum problemi olan ciltlere gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

Sevgiler..








1 Aralık 2016 Perşembe

Bilinçli Tüketici Olmanın 9 Altın Kuralı.Hadi Sadeleşelim.

Herkese Merhaba
:)

Bugün ürün tanıtımı yapmak yerine, farklı bir konuyla sizlerleyim.Son zamanlarda bir tüketim çılgınlığı aldı başını gidiyor.Sürekli kendimizi bir şeyler alırken kasada buluyoruz.Ancak bunun suçlusunun tamamen biz olduğunu söylemek çok da doğru değil.
Hepimiz her gün onlarca reklama,tanıtıma maruz kalıyoruz. Markaların yeni koleksiyonlarını reklam, lansman, sosyalmedya  aracılığıyla her gün karşılaşıyoruz.
Özellikle bu tüketim fazlası kozmetik ve bakım sektöründe çok daha artmış durumda.Bu da farkedilmiş olacak ki kozmetik alışverişlerine taksit kaldırıldı.Bu duruma kimi memnun olsa da kimi memnun olmasa da ben memnun olan taraftayım.Çünkü indirim dönemlerinde bir çoğumuz, gözü dönmüş bir biçimde sevdiğimiz, beğendiğimiz veya yeni çıkan ürünleri meraktan sepete atıyoruz.Dolayısıyla kasaya gittiğimizde totalde beklediğimizden daha yüksek bir fiyatla karşılaşabiliyoruz.Bütçemizi sarsan fiyatları taksitle kamufle ediyoruz.İşte kritik nokta da burda karşımıza çıkıyor.Çünkü birinin taksidi bitmeden başka bir indirim dönemindeki alışverişin taksidi başlıyor ve bitmek bilmeyen kısır döngü otaya çıkıyor.

Sosyal medyada tüketmiyoruz kampanyasını,sadeleşmeyi şu sıralar çok duyar oldum.Gösteriş ve şatafat yerine minimalizmin ve sadeliğin yavaş yavaş ön plana çıktığını görüyorum.Ben katı bir şekilde tüketmeme kampanyalarına önyargılı yaklaşıyorum.Hiç bir şey almadan yaşamak yaşadığımız çağda çok zor.Bize bir şey yasaklandığında kurallar,kısıtlamakar koyulduğunda daha çok alma isteği uyanması da yadsınamaz bir gerçek.Bunun yerine kendime ılımlı tüketmeme kampanyası uyguladım.Daha bilinçli tüketici olmak için araştımaya başladım.Son bir kaç aydır başarıyla uyguladığımı düşünüyorum.

Peki bunun için neler yapılmalı?

1. Öncelikle fazlalıklarınızı belirleyin.
Bu; kozmetikler,giysiler,dekorasyon eşyaları hatta sevmediğimiz insanlar da olabilir.Dolaplarınızda gezintiye çıkın.Hangi eşyalarınızı kullanmadığınızı belirleyin.Hangilerinin hakkını vermediğinizi düşünüyorsunuz?Zamanında çok hevesle alıp da sezonlardır giymediğiniz gömlekler,pantolonlar,ceketler, kombinlenemeyen etekler,uzun zamandır sürülmeyi bekleyen rujlar,çekmecenin arkasında sıkışmış can çekişen kozmetikler..


2. Ne istediğinizi bilin.
Bunun en etkin yolu kendini bilmekten geçiyor.Kendinizi iyi tanıyın.Hangi tarz kıyafetlerin hangi çizginin size yakıştığını, cildinize uygun fondöteni, teninize uygun ruj tonlarını iyi belirleyin.Örneğin bana pembe rujun bana yakışmadığını, mat ve pembe alttonlu fondötenlerin beni ölü balık gibi gösterdiğini farkedip elimden çıkarttım.


3.Paylaşmanın mutluluğunu yaşayın.
Üç sezondur giymediğiniz kıyafetleri,sürmediğiniz kozmetikleri,kalabalık yapan süs eşyalarını belirlediniz.Peki şimdi ne yapacaksınız?
Ben hep " bir şeyi uzun süredir kullanmıyorsan; o senin hakkın değildir" sözüne inanırım.Unutmayın: Size uymayan ürünlerin uyacağı, sevmediklerinizi sevebilecek, o ürünlerin hakkını sizden daha iyi verecek  birileri mutlaka vardır.
Belirlediğiniz ürünleri 2. el satan sitelerde satışa sunabilir yada arkadaşlarınızla takas edebilirsiniz.Ben bunları daha çok tanıdıklarımla paylaşmayı ya da ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı seviyorum.Kalabalık yapan fazla ürünleri elediğinizde zihninizin rahatladığını hissedeceksiniz.


4.Alışveriş Listesi Belirleyin.
Alışveşe çıkmadan önce gerçek ihtiyacınız olan şeyleri kişisel ajandanıza yazın. Ve mümkün olduğunda bu listenin dışına çıkmamaya çalışın. Bu sayede hem alacağınız şeyleri unutmazsınız hem de gereksiz alışverişi önlersiniz.


5. İki Defa Düşünün
İşte en altın kural. Bir şeyi almaya karar vermeden önce iki kez düşünmek gereksiz alışverişi yarı yarıya azaltıyor.Kabinde bir elbise denediniz.Ürün tam da bedeninize uydu.Fakat bir sorun var.O ürüne gerçekten ihtiyacınız var mı? Dolabınızdaki benzer modeldeki yada renkteki kıyafetleri düşünün. Kombinlenecek parçalarınızı ve giyilebilecek yerleri düşünün.Cevabınız hayırsa buyrun sizi ürünle vedalaşmaya davet edelim.
Makyaj tutkunlarının en karşı koyamadığı makyaj ürünlerinde de aynı durum söz konusu.Birçok markanın far paletleri, envai çeşit rujları, fondötenleri piyasada mevcut.Özellikle her yeni çıkan göz alıcı renklerdeki paletlerde gözümüz kayıyor hanımlar.Çok fazla ürün biriktiğinde de aslında elimizdeki bir çok rengin birbirine benzediğini ve ne kadar çeşitli olsalar da makyajda belli başlı renklerin dışına çıkmadığımızı farketmemiz kaçınılmaz.Ben her far krizim tuttuğunda makyaj çekmeceme koşup far paletlerimi kurcalıyorum ve aslında hiç de ihtiyacım olmadığını farkediyorum.Rujlarda da elimdeki renkleri karıştırıp farklı bir renk ortaya çıkamaya bayılıyorum.


6. Seçici Olun.
Bir ürünle sık sık karşılaşmak ürünü alma içgüdüsü doğurur.Hepimiz devamlı sosyal medya sayesinde bir çok farklı ürün reklamına maruz kalıyoruz.Bunu engeleyemeyiz fakat kendimizi frenlemek bizim elimizde.Bu devamlı bloglarda karşılaştığınız yeni çıkan markanın far paleti olabilir, moda olan bir parça olabilir, reklamlarda sık sık karşılaştığımız bir şey de olabilir.Burda önemli olan seçici olmak. Örneğin; bir cilt bakımı ürünü alırken sadece yeni çıktığı, her yerde onu gördüğünüz,herkes onu kullanıyor diye düşünerek değil işe yararlığını, içeriğini araştırarak satın alın. Objektif yorum yapan bloglara yada makeupalley gibi puanlı yorumları olan sitelerden de yardım alabilirsiniz.Ve en önemlisi envai çeşit ürün yerine az ve öz ürünün sizi daha çok mutlu ettiğini keşfedin.



7. Adım: Her İndirime İtibar Etmeyin.
İndirimlerin bizi cezbettiğini hangimiz yalanlayabilir ki.Hele ki büyük sezon indirimleri.Ancak bazı indirimleri kulak ardı etmek gerekiyor.Çünkü biz bayanlar indirim gördüğümüzde alınacak mutlaka birşey bulunur.Gratis,Watsons indiriminde boş çıkmak biraz zordur.Fiyatların düştüğünü gördükçe alma isteğimiz daha da bir kabarır.Çoğu zaman karşı koyamayız.Peki ben bunun için ne yapıyorum?Mail kutuma düşen, beni devamlı almaya yönlendiren sitelerin aboneliğinden çıktım.Sıkı indirim dönemlerinde sosyal medyaya biraz kulak tıkıyorum.Çünkü gördükçe alma dürtüm alevlenecek biliyorum :)


8.Sadeleşmenin Keyfine Varın.
Aslında tüm kapılar sadeleşmeye açılıyor.Sadeleşmekten kastım kesinlikle sıradanlaşmak değil bunun altını çizelim.Sadeleşmek fazlalıklardan,kalabalıktan uzaklaşmak, ruhu rahatlatmaktır.Her nesnenin beyninizde ayrı bir yer tuttuğunu ve işe yaramayan nesnelerin uzaklaştıkça; zihninizde yer açılarak arındığını düşünün.Kötü olayları zihnimizden silemeyiz ancak bizi kötü hisettiren şeylerden uzaklaşabiliriz.20 tane beyaz gömleğe, 17 tane allığa, 39 tane ruja, 14 güneş gözlüğüne, 125 fara hangimizin ihtiyacı var ki? Asıl mutluluk az ve öz olmakta gizli.

9. Geri Dönüşümlü Ürünler Kullanın.
Bilinçsiz tükerek maalesef dünyamızı koca bir çöpe dönüştürüyoruz. Bunu az da olsa engellememiz mümkün.En basitinden ürün satın alırken geri dönüşümlü işaretinin olmasını dikkat edebiliriz.Sürekli pet şişede su tüketmek yerine cam şişeleri dönüşümlü olarak kullanmak hem cüzdanınıza hem sağlığınıza yararlı olacaktır.Alışverişlerde poşetler yerine karton kullanmak da bunlara dahil.Bu konu hakkında yazılacak çok daha fazla şey vardır eminim.Ben de bu konuda araştırdıkça daha çok şey öğrenmeye çalışıyorum.



 Tüm bunları uygulamaya çalışarak, kendimize hakim, ne istediğini bilen bireyler olarak geleceğimize daha güvenle bakmamız mümkün.Sadeleşmek ve minimalizmin etkisini hissetmek size güç verecek.Gereksiz kalabalığın yarattığı baskın his, kullanılmayanları ortadan kaldırdığınızda zihnimizdeki rahatlama ve ferahlamayı hissedeceksiniz.Tüm bunları yaparken biriken paranızla beraber bütçenizde daha önce ayıramadığınız şeylere(örn:seyehat etmek,dil öğrenmek,yemek kursuna gitmek vs) yer açmak sizi oldukça tatmin edecektir.

Sevgiler..





22 Ekim 2016 Cumartesi

Roaccutane Tedavim Sonunda Bitti!!-Öncesi/Sonrası

Herkese merhaba
:)

Uzun bir zamandır cildim için Roaccutane tedavisi gördüğümü blogumu okuyanlar bilirler.Tabi az çok neler çektiğimi de..
 Hazırlık aşaması için buraya
1. ayımla ilgili yazım için buraya
2. ve 3. ay için buraya ve 
4. ayla ilgili yazımı okumak için buraya tıklatabilirsiniz sevgili sivilcesiz cilt severler.



Öncellikle "Tedavim ne kadar sürdü?" sorusunu yanıtlayayım
Tedavim 10 ay sürdü.Genellikle internette okuduğumda en fazla 7-8 ay sürüyordu ancak hem cildimin tedaviye geç yanıt vermesinden hem de düşük doz kullandığımdan tedavim uzun südü.

Ne kadar kullandım?
İlk 2  ay 20 ml, 3.ay 30 ml kullandım.Ancak yan etkileri artıp burun kanlarım,eklem ağrılarımla baş edemeyince tekrar 3. ve 4.ayda 20 ml kullandım.5. ayda da baktılar ki tedaviye geç yanıt veriyorum doktorumla birlikte tekrar 30 ml'e çıkardık ve son 2 ay kala iyileşme sağlanınca 20 ml'e indirgedik.


Son aylarda ilaç ne gibi yan etkiler yaptı?Bu yan etkilere karşı neler yaptım?
Son aylara doğru yan etkilerim aynı oranda devam etti ancak, sanırım alıştığımdan eskisi gibi sızlanmamaya başladım. Saç dökülmem artarak devam etti,tüylenme de aynı şekilde.
Eklem ağrılarıma bol su ve bol hareket gerçekten çok iyi geldiğini farkettim.Aynı şekilde cilt,yüz ve dudak,burun, göz kuruluğuna da suyun etkisi yadsınamaz bir gerçek.Tüm bu kuruluklar için neler kullandığımı nelerin iyi geldiğiyle ilgili yazı yazağım zaten.Bekleyiniz efenim..



"Onu bunu boşver de sivilcelerini geçirdi mi sen onu söyle"diyenler buradasınız biliyorum :)
Cildim o bahsettikleri "bebek poposu" gibi olmadı maalesef.Zaten öyle bir etki de beklemiyordum.Bebek poposu gibi pürüzsün oldu evet ama lekelerim kaldı.Zaten tedavi öncesinde de çok fazla sivilcem vardı,o koca sivilceler illa ki bir öç alacaktı.Tek isteğim artık yeni bir sivilcenin çıkmamasıydı ki çok şükür birkaç aydır hiç çıkmıyor (şükür emojisi).Özel günlerde bile çok nadir çıkıyor diyebilirim.
Önce büyük, kistik sivilcelerimden kalan izler vardı.Onlar scar denilen küçük çukurcuklara dönüştü ancak cildim tamamen dümdüz oldu.Ne bir komedon ne bir pütürcük.
Dediğim gibi sadece kırmızı sivilce izlerim ve ufak akne scarları kaldı.Resimdeki fotolarda da bunu net olarak görmeniz mümkün.

Roaccutane'nın bendeki diğer etkileri
Bu durum bende bir çok şeyi değiştirdi diyebilirim.2013 yılından beri fondötenlere, bb kremlere bağımlıydım resmen,onlarsız hiç bir yere çıkamıyordum.Ancak bu durum artık değişti.Sadece güneş kemi sürüp çıkmak gerçekten harika birşeymiş.Her yeni güne sivilcesiz başlamak..Saçlarını rahatça toplayabilmek..Hele elini yüzüne dokundurduğumdaki o pürüzsüz,pamuksu his..Anlayamazsınızz hem de ne..:) Şaka bi yana yaklaşık 4 yıldır kistik sivilcelerle yaşıyorum.Yaşamayan bilemez gerçekten :(
Eskiden insanlarbeni görünce ayy yüzüne nolmuş, benim kaynımın oğlunda da vardı bak şunu şunu yaptı geçti gibi cümlelere maruz kalmıyorum artık(double şükür emojisi).Aksine yüzün düzelmiş demeleri çok daha sevindirici.
Ten makyajını azalttığım gibi; normalde cildimi geri plana atmak için yaptığım ağır, eyelinerlı, gölgeli makyajları da büyük oranda azalttığımı söyleyebilirim.Hatta şu sıralar makyajsız sokağa çıkmanın tadını çıkarıyorum :P


Benim sivilce maceramı kısaca özetlemeye çalıştım.Bu süreç içerisinde baştan sona neler kullandığımla ilgili ayrıntılı bir yazı da yazacağım.
Bakalım tedavi sonrası neler olacak? Allah korusun o 7 harfliler(sivilcenin adını dahi anmak istemiyorum) tekrar baş gösterecek mi zamanla göreceğiz.Umarım ebediyete uğurlamışımdır kendilerini.
Hepinize sivilcesiz, pürüzsüz ciltli günler diliyorum..
Sevgiler..

















15 Ekim 2016 Cumartesi

Cushion Fondöten Nedir,Nasıl uygulanır? Loreal Nude Magique Cushion

Herkese merhaba
:)

Kore kozmetiği şu sıralar altın çağını yaşarken, haliyle bizler de Kore menşeli ürünlere doğru kaymaya başladık.Özellikle de ben cilt bakımında Kore ürünlerini daha çok tercih eder oldum.
Kore dizilerini,filmlerini izleyenleriniz mutlaka şahit olmuştur; artistlerin cushion tarzı ürünleri ellerinde yuvarlak bir süngerle pıt pıt yüzlerine sürdüklerini.Gördükten sonra oldukça merak edip araştırmıştım.Araştırmalarım sonucu istediğim ürünlerin ülkemizde satılmadığını, satılsa dahi  pahalı olduğunu gördüm.


Ülkemizde benim bildiğim kadarıyla: Missha,Beyond,Holika Holika,Loreal,Lancome ve Yves Rocher markasında cushion ürünler bulunuyor.
Loreal'in cushion trendini takip ederek Nude magique Cushion çıkarması üstelik bunun Kore üretimi ve uygun fiyatlı olması sebebiyle hiç düşünmeden indirimde attım çantaya.Bir de bunun True Match Lumi cushion olan çeşidi var ama ülkemize henüz gelmedi sanırım.


 Cushion(yastık) ürünler nedir, nasıl uygulanır?
Bu ürünler fondöten,bb krem,allık hatta bronzer v.s  gözenekli bir süngere emdiriliyor.Ayrıca bu ürünü kullanmak için de parmağa geçirmeli ürünü pıt pıt kolayca uygulayabileceğiniz makyaj süngeri bulunuyor. 
Peki ürünlerin numarası ne? Ürünü parmağınızla,süngerle,fırçayla,v.b araçlarla uygularken kısım kısım ve az ürün gelmesi.Bu sayede her yere eşit ve az miktarda, homojen bir şekilde ürün uygulanmış oluyor.Sonuç olarak daha doğal bir görünüm sağlıyor.Fazla kaçırma derdi olmuyor.Oldukça zekice değil mi? Bu Koreliler bu işi biliyorlar yahu :)

Uygulama
Ürünü süngeri bildiğimiz kara düzen sürterek,yayarak uygulamıyoruz.Napıyoruz? Bu tatlış,miniminyon Koreli hanım ablalarımız gibi tampon yöntemiyle yani bastırıp çekerek uyguluyoruz. :)

Adamın Dibi Not: Baktınız süngere az ürün geliyor.Hemen emdirilmiş süngeri ters çevirin.Anında daha çok ürün geldiğini göreceksiniz :P


Ürünün  ambalaj özelliklerine geçersek:
 Kapağı kaldırdığınızda ilk olarak parmak geçirmeli, rahatlıkla uygulama yapabilmek için makyaj sünger karşılıyor.Aynalı olması da bir başka avantaj.Sünger olan kısmın kapağını kaldırdığınızda ise asıl ürüne ulaşmış oluyorsunuz.Dilerseniz aynı ebatlarda kendi istediğiniz makyaj süngerini de kullanabilirsiniz.
Ambalajının pratik olması her yerde uygulamayı sağlıyor.
Normalde ben cilt makyajımı pek tazelemem.Efenim fondöteni ayrı taşı, fırçasını ayrı taşı.Bir de üstüne fırçası kirlensin,çantaya bulaşsın falan hiiçç uğraşamam.Ama böyle ambalajının kolaylığının pratikliğinin hafifliğinin tatlışlığıyla her an yanımda taşıyorum.İhtiyaç anında 2 dk da, pıt pıt hallediveriyorum valla :D


Peki bu ürünün yapısı nasıl?
Yapısı bildiğiniz su gibi desem yeridir.Zaten su bazlı ve oldukça oldukça hafif bir ürün.
Yüzünüze resmen su sürüyormuşsunuz gibi bir hissi var.
Nemlendirme özelliği çok yüksek,yapısı incecik, kapatıcılığı da bir o kadar az.
Dolayısıyla cilt kusurları olan kişiler bu ürünü sevmeyecektir.Kapatacılık bekleyenler uzak dursun
Ancak günlük olarak renk eşitsizliğini önleyip, kızarıklıkları nötürlüyor.Kat kat uygulamaya müsait.
Benim cildim şu sıralar kuru olduğu için yağlı bir görünüme neden olacak kadar aşırı palama yapmadı.Herhangi bir sivilceye, iritasyona, hassasiyete neden olmadı
Ciltle çok güzel bütünleşip,inanılmaz doğal duruyor.Tek katta sürüldüğü neredeyse hiç belli olmuyor.
Parlak bitişli,cilde şu Kore dizilerindeki sağlıklı,aydınlık bir görünüm kazandırıyor.
Bendeki rengi 03 numara Vanilla rengi. Cildime cukkadanak oturuyor, hava ile temas ettikçe oksitlenme yada renginde koyulaşma yapmıyor.
Spf 29 içeriyor(gel şunu 29,5'tan 30 yapalım).


Peki bu ürünü kimler sever?
Bu ürünün sevenini de gördüm sevmeyenini de.Ancak aşağıda sayacağım özelliklere sahipseniz bu ürünü sevebileceğinizi düşünüyorum.

Kuru yada normal, hadi bilemedin karma cilde sahip kişiler
Ten ürünlerinde ışıltılı,sağlıklı,aydınlık görüntüden hoşlananlar
Cilt kusurları fazla olmayan kişiler
Günlük kullanım için fondötendenden kapatıcılık beklemeyip,"Olsn cnm yaa cilt tonumu eşitleyip, aydınlık görünüm versin yeter" diyenler.
Ben zaten fondöten sürmem ki; bi rimel sadece diyen kandırıkçılar yani no makeup-makeup'cılar:)
Sabahları işe, okula,toplantıya makyajını yetiştiremeyenler uykucular, fırçayla uğraşmak istemeyenler,fondöteni fazla kaçıranlar.
Fondöteni,bb kremi devamlı yanında taşımak ve sık sık tazelemek isteyenler.


Kısacası ben bu cushion tarzı ürünleri çok sevdim.Başka markalarınkileri de zevkle denemeye devam edeceğim :)

Sevgiler..




10 Ekim 2016 Pazartesi

Pastel ProFashion Eyebrow Duo-İkili Kaş Kiti Hakkında Yorumlarım

Herkese merhaba



Bugün sizlere Pastel'in kaş kitinden bahsedeceğim.Ülkemizdeki kaş ürünleri geçen yıla göre daha çeşitli ve daha iyi.Mesela Anastasia Beverly Hills'in meşhur dip pomadları gibi bir ürünü nerdeyse yoktu.Dolasıyısyla Pastel'in o yapıda bir ürünü piyasaya sürdüğünü görünce mutlaka denemek istedim.Ürün uzun bir süredir bende ve artık yorumlanmaya hazır.



Pastel'in kaş kitlerinin 3 farklı rengi var.Bendeki en koyu olan 3 numaralı Dark olanı.İkili bir ürün.
Soldaki kısımda vazelin kıvamında bir ürün sağ tarafında ise toz yapıda kaş farı mevcut.Önce sol taraftaki vazelinimsi ürünüyle kaş hatlarını çizip sağ traftaki toz farıyla sabitliyorsunuz.
İçerisinde bir de uygulama için kesik uçlu minik fırçası var.



Ben bu ürünü alırken Anastasia'nın kaş ürünü gibi bir ürün olacağını düşünmüştüm ancak tamamen hayal kırıklığı oldu benim için.Vazelin yapıdaki ürünü oldukça kremsi.Ben jel eyeliner yapısında bir ürün beklerken krem far kadar yumuşak bir yapıyla karşılaştım.En koyusunu almama rağmen pigmentasyonu zayıf bu nedenle kaşlara sürerken tam net bir görünüm sağlamıyor.Toz ürünü de kaşlarıma oldukça koyu geldi ve doğal görünüm oluşturmadı.Ayrıca sol kısmı havayla temas ettikçe okside olup koyulaşıyor ancak tekrar kullanmak için fırçayı batırdığınızda eski rengine dönüyor.




Kalıcılık konusunda da sınıfta kaldı.Jelimsi kısmı bir türlü sabitlenmiyor gibi geliyor bana ve sürüldüğünde çok silik duruyor.
Silik durması doğallık açısından kiminiz için iyi olabilir ancak kaşın alt ve üt hatlarını belirginleştirmek için dümdüz ince çizgi çekmeye müsait olmadığından doğal durmuyor açıkçası.


Yani kısaca benim sevemediğim bi ürün oldu elim hiç gitmiyor :( Bunun dışında Nyx'in buna benzer kaş ürünü hakkında olumlu yorumlar okudum. Onu da bir denemek istiyorum.Sizlerin bu konuda tavsiyeleriniz varsa seve seve dinlerim.

Sevgiler..

27 Eylül 2016 Salı

Maskara Dosyası-2

Herkese merhaba
:)

Hazır bloguma geri dönmüşken ara vermeden devam etmek istedim.Maskaralarla ilgili ikinci yazımı okumadan önce birinci yazımı okumak için tıklayın.



Kendimize en uygun maskarayı bulmak oldukça meşakkatli..Kimimiz kıvrık kirpiklerden, kimimiz uzun, tek tek ayrılmış kirpiklerden hoşlanırken kimimiz de kat kat sürülmüş ekstra dolgun,dramatik kirpiklerden hoşlanır.Bu nedenle birini sevdiği rimeli diğerinize uygun olmayabilir.Bu konuda maalesef deneme yanılma yönetminden başka doğruca bir yöntem yok.Ben de deneyimlediğim maskaraları sizlerle paylaşmak istedim.



Hadi başlayalım!





1.Loreal False lash Architect Maskara:Fırçasının şekli ve kıl yapısını çok güzel.Upzun,ince ve hafif eğimli olduğundan; sağa sola bulaştımadan uygulama yapabiliyorsunuz.Özellikle de büyük problem olan kirpik içlerine sürerken göz kapağına bulaştırma derdi yok.Kirpiklere hacim verip uzatıyor ancak bu işlemi yaparken biraz kirpikleri yapıştırıyor.Pratikliği ve bulaşma yapmaması nedeniyle tekrar alınabilir.
Puan:5 üzerinden 3,75






2.Essence Get Big Lashes Waterproof Maskara:Tatil için almıştım.Bence piyasadaki en uygun suya dayanıklı rimel.Geniş kıl fırçalı yapısıyla güzel hacim veriyor ancak çok da suya dayanıklı olduğunu söyleyemeyeceğim.Havuza, denize girdikçe gözümün alt tarafına doğru Küçük küçük parçacıklar halinde akma yaptı.Günlü olarak kullanılabilir ancak tatilcilere tavsiye etmiyorum.
Size güzel bir not:Kullandığım en iyi suya dayanıklı maskara kesinlikle Pastel waterproof maskaraları.Özellikle de mavisini alın tatilde bana dua edeceksiniz :D
Puan:5 üzerinden 3




3.Maybelline Falsies Volume Express Maskara:Sanıyorum bu rimeli daha önce bir çok kere duymuşsunuzdur.Maybelline'in en çok methedilen rimeli bence.Bunu da haketmiyor değil.Yarım ay şeklinde eğimli kıl yapıdaki fırçası sayesinde kirpikleri kıvırıp,uzatıyor ve bir miktar dolgunlaştırıyor.Simsiyah olması dışında akma dökülme yapmaması da ayrı bir artı özelliği.Bir çok özelliği bir arada bulundurup bu kadar uygun fiyatlı olması da kendisini meşhurlaştırıyor.Bittikçe yenilediğim maskaraladan.
Puan:5 üzerinden 4



4.Maybelline Rocket Volume  Maskara:En en sevdiğimi sona sakladım tabiki :P İlk çıktığında zor çıktığını duyduğum için bir süre almamak için dirensem çok sevilen Benefit They're Real rimeline muadil gösterildiğini görünce dayanamadım ve aldım.İyiki de almışım diyorum çünkü en favori maskaram oldu.Fırçası silikon olmasına rağmen harika hacim veriyor.Hemi de bunu kirpikleri tek tek ayırarak ve uzatarak yapıyor.Fırçası dümdüz olmasına rağmen nasıl yaptığını yaptığını anlayamadığım bir şekilde çok da güzel kıvırıyor.Kısacası bir maskaradan ne isteniyorsa yapıyor.Ancak her güzelin tabiki bir kusuru var.O da maskaranın suya dayanıklı maskaralar kadar zor çıkıyor olması.Yağ fazlı yada krem bazlı temizleyiciler dışında kesinlikle çıkmıyor.Yoksa çıkarırken kirpik dökebiliyor :( O nedenle ben bu maskarayı her gün kullanmak yerine arada özel günlerde kullanıyorum.
Benim için sorun değil ben çıkarırım diyenler hergün de kullanabilir tabisi :)
Puan:5 üzerinden 4,5



Benim deneyimlerim bu şekildeydi.Sizin favori maskaralarınız neler?

19 Eylül 2016 Pazartesi

Aylar Sonra Bitengiller-14

Herkese koccaman bir merhaba
:)

Ne kadar uzun zaman olmuş yahuu ayıp bana :/ Şu instagram, snapchat çıktı çıkalı bloglardan uzaklaştı mı nedir canlar. Ah benim gibi tembeller tek tuşla paylaşıma alışıp uzun uzadıya özenip yazı yazmaya üşenir olmuşuz.Herşeye rağmen bloggerın tadı bambaşka genşşler :)
Ne demişler söz uçar yazı kalır..

Kısa bir girizgahtan sonra uzatmadan hemen bitengiller serimin 14. yazısını yazıyorum.




İlk olarak banyo ürünlerinden başlayalım :)





Ürünlerin ayrıntılı yazıları için; başlığın üzerine tıklayınız.

1.Bee Beauty Portakal ve Çikolatalı Duş Jeli:Daha önceki bitenlerimde muhtemelen görmüşsünüzdür.Kokusunu ve yapısını çok seviyorum.Ancak sürekli kullanımdan kokusu ağır gelmeye başladı.Bir süre kullanmaya ara vereceğim.

2.Organicum Yağlı Saçlar İçin Şampuan: Roaccutane kullanmadan önceki yağlı saçlarım için almıştım.Biraz kuutması dışında severek kullandım.Kokusu eski Tang içeceğine benziyordu.Saçlarım eski yağına döndüğünde tekrar alabilirim.

3.Urban Naturals Biotin Keratin Şampuan:Bu şampuanı Organix'in biotinli şampuanına benzettiğimi daha önce söylemiştim.Arada tekrar tekrar döndüğüm şampuan.Kullandığım süre boyunca hacim vermesini ve mevsimsel dökülmelere iyi geldiğini gözlemlemiştim.Şu sıralar kuruya dönen saçlarımı daha da kuruttuğundan dolayı şu sıralar kullanamıyorum.Ancak saçlarım eski haline döndüğünde( ay dönmesin yaa) tekrar alacağım.


4.Nivea Duşta vücut kremi:Benimki normal ve kuru ciltler çin olan kakao özlü olanıydı.Yazın severek kullandım.Nemlendirmesi diğer duşta vücut kremlerine nazaran daha iyiydi.

5.La Roche Posay Lipikar Gel Lavant:Kuru ve hassas ciltler için özel üretilmiş bir duş jeli.Roaccutane tedavim için duş jeli ararken bulmuştum.Yapısı jel kıvamındaydı.Lavanta kokusu pek baskın değildi.Değişik bir kokusu var.Cildi kurutmuyor ancak öyle ahım şahım bir ürün değildi.Tekrar almam.



6.Sephora Göz Makyaj Temizleyici:Bu kaçıncı bitirişim ben bile sayamıyorum.Ne kullanırsam kullanayım mutlaka buna geri dönüyorum.Suya dayanıklı makyajları çıkartmada dahi çok başarılı.Büyük boyu da oldukça avantajlı, çok uzun süre gidiyor.

7.Excipial Lipo Emülsiyon:Ooooo birr nemlendiricilerin babası  bir numarası..Ooo bir şaheser.İşte kremlerin kremi lipo krem.Nemi resmen cilde hapsediyor.Uzun süre o nemli his devam ediyor.Doktorum yazmıştı ancak tedavi sonrasında da bayılarak alacağım.

8.Neutrogena Pempe Greyfurtlu Peeling: Yapısında çok ince patiküllere sahip olduğundan üzerinde günlük yazsa da günlük kullanılmaması gerektiğini düşünüyorum.Roaccutane döneminden önce severek kullanıp bitirmiştim.Sonadan tekrar alabilirim.

9.Avene Cleanance Güneş Kremi Spf 30: Çok çok severek kullandım.Bitmesine gerçekten üzüldüm.Yağlı ciltler ve akneli ciltler için üretilmiş olsa da kuru olan cildime de uyum sağladı, kurutmadı, en önemlisi de beyazlık bırakmadı.Tüm ciltlere öneririm.



Gelelim biten kozmetik ürünlere..

10.Rimmel Lash Accelerator Maskara: En çok bitirdiğim renkli kozmetik ürünü tabiki de maskara oldu.Maskarasız çıkamayanlardanım.Rimmel'in bu meşhur sarı mı sarı ambalajlı maskarısını sevdiğimi söyleyebilirim.Kirpikleri güzelce uzatıp, tek tek ayırıyor.İndirimde bulursam tekrar alablirim.

11.Max Factor Masterpiece Maskara: Biten maskaraların arasında en çok bunu sevdim.Fırçasının yapısı bana farklı geldiğinden bir süre almakta tereddüt etmiştim, ta ki bir mağazadaki satış temsilcisinin kirpiklerinde görene kadar.Kirpikleri çok güzel uzatıyor.Akma ve dökülme yapmıyor ayrıca güzel de bir hacim veriyor.

12.Maybelline One By One Maskara: Üniversitede çok kullanmıştım.Tekrar bir denemek istedim.Gerçekten simsiyah günlük bir maskara.Kirpiklere uzunluktan çok hacim veriyor.

13.Catrice Keçe Uçlu Eyeliner: Gerçekten çok vasattı.Doğru düzgün uygulanmamasının yanı sıra akma bulaşma yapıyordu.En sonunda kurudu.Tekrar almam.

14.Essence-Hot Chocolatte Asansörlü Göz Kalemi: Annemle ben bitirmelere doyamıyoruz bu ürünü.

15.Rimmel Brow This Way-Kaş Maskarası: Yine bitirmelere doyamadığım bir ürün.Bitenlerimin yıldızı olmazsa olmazım.Daha iyisini bulana kadar en iyisi bu.

16.Blistex Medplus Dudak Balmı:Roaccutane madurlarının en sevdiği dudak balmı oluyor kendisi.Kendisinden 3'er 5'er alıp elimden, cebimden, dudağımdan ayırmıyorum hiç.Nemlendirmesi ve rahatlasması müthüşş.

17.Oriflame The One Krem Far(Rose Gold): Rengini hatırlamıyorum ama bu seri çok tutmuştu.Yapısı rengi güzeliidii ancak çok çabuk kurudu ve topak topak oldu.

18.Golden Rose Nude Oje: Çok güzel doğal bir rengi vardı.Ancak güzel olması kuruyup gitmesine engel olamadı.


19.Kruidvat Fem'x Ultra Dry Deodorant:Watsonslarda oldukça uygun fiyata görünce almıştım.Etkiliydi ancak fazla pudralı geldi.Daha iyisini bulduğumdan tekrar almam.

20.Yves Rocher Leke Karşıtı Serum: Doğum günü indirimi vesilesiyle 60 küsür tl gbi bir fiyata alıştım.Sivilce tedavimden dolayı lekelere etki etmedi mi tam gözlemleyemedim ancak cildi çok güzel nemlendiriyor ve cildi berraklaştırıyor.Yine bir kampanyaya denk gelirsem alabilirim.

21.Rival De Loop Göz Kremi: Genç ciltler için üretilmiş bir seri.Genç ciltlere, ince kırışıklıkları olmayanlara öneririm..

22.Body Shop Çilekli Body Butter:Yılbaşında set halinde almıştım.Tofita gibi kokusu ve nemlendirmesi çok güzeldi.

23.Bioderma H2O Misel Solüyon: Hassas cildime uygun en güvenilir misel solüsyon bu benim için.



 24.Beyond-Cucumber Yüz Maskesi: Son zamanlarda Kore menşeli kozmetik ve bakım ürünlerine takıntım başladı.Bu da onlardan biriydi.Bu markanın maskelerini de oldukça beğendim.Paraben içermemesi ve vegan olması benim için diğer bir artı.


25.Beyond- Hyaluronik Asit Maskesi: Bu maskeyi diğerinden daha çok sevdim.Cildime daha çok nem verdi.Fakat her iki maskeyi de tekrar alacağım.




Eveeettt kocca bir bitenlerin daha sonuna geldik.Okuyanların gözlerinden öpüyor ve sevgilerimi gönderiyorum :*

9 Nisan 2016 Cumartesi

Roaccutane ile 4.ay

Herkese merhaba
:)



Blogumu fazla boşladığımın 5555. farkedişimle dayanamayıp yazışımın tatlışlığı :)
Roaccutane serüvenimin 5. ayına geçtiğimden 4. ayın yazısını yazabilirim artık.
Bu ilacı kullandığım süre zarfında en ağır ay 4. aydı diyebilirim.Randevu alamadığımdan farklı doktora gittiğimden dozu 30 mg'a çıkardı.Dolayısıyla zaten 45 kilo olan bünye 30 mg'ı kaldıramadı.

Eklem ağrılarım hat safhadaydı.Ayakta ya da oturarak uzun süre kaldığımda kalkmak,eğilmek, bükülmek v.s oldukça zorladı beni.Bel ve sırt ağrılarım yaşam kalitemi etkileyecek kadar arttı.
Sivilcelerim çok daha arttı.Hayatımda hiç görmediğim, kocaman, kistik bir sivilce çıktı sağ yanağımda.Sivilcelerimden dolayı iş görüşmelerine dahi gitmek istemedim.

Bu ayda artı olarak daha önce hiç olmayan burun kanamasıyla karşılaştım.Burnumun kuruması daha da arttı.Kulak pamuğuyla sürdüğüm serumlar,kremler yeterli gelmeyince doktorumun tavsiyesiyle eczaneden burun içi nemlendiricisi aldım.
Göz kuruması bir önceki aylar gibi seyretti.Cilt kuruluğu daha da arttı.Artık fondötenler; altına kremler bazlar sürsem de yüzümde Türkiye'nin çorak toprakları gibi duruyor.Zaten bu sivilceleri hiçbir fondöten kapatamaz oldu.

5. ayın sonunda kontrole gittiğimde eski doktorum 30 mg'lık dozun bana fazla olduğunu söyleyip tekrar 20 mg'a indirdi.Bundan sonra 20 mg ile devam edeceğim.
Onun dışında sivilcelerimin tedaviye geç yanıt verdiğini, çok dirençli olduğunu söyledi.Bunun için büyük,dirençli kistik sivilcelerime iğne ile işlem uygulandı :(

Bakalım 5. ay nasıl geçecek.Bu tedavide kazanan kim olacak göreceğiz..
Sivilcesiz günler..

5 Nisan 2016 Salı

İpana Luxe Perfection Beyazlatıcı Diş Macunu yorumlarım

Doğru makyaj, dolgun kirpikler, bakımlı bir cilt, hacimli saçlar… En önemlisi de beyaz dişlerle sağlıklı, güzel bir gülümseme! Bu yüzden diş bakımına ve beyaz olmasına oldukça özen gösteriyorum. Sürekli yeni ürünleri deneyimlemeyi de seviyorum. Burada raflarda gözüme çarpan ve Amerika’nın en büyük diş macunu markası olan Crest aslında Procter and Gamble’ın Türkiye’de sunduğu İpana markasıyla tamamen aynı içeriklere sahipmiş. Dünyada ilk defa beyazlatıcı bantları üreten bir marka olduğu için 3 boyutlu Beyazlık ailesi oldukça ilgimi çekti. Son zamanlarda market alışverişine gittiğim her mağazada ve televizyonlarda sıklıkla İpana’nın yeni ürünü olan Perfection’a denk gelince ve özellikle 3 günde %100’e kadar lekesiz iddasını duyunca denemek istedim ve hemen aldım.
İpana’nın en hızlı ve en güçlü beyazlatıcı diş macunu ünvanına sahip bu diş macunu ile deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Diş hekimimin de daha beyaz bir diş için önerdiği İpana 3D White Perfection ile güvenle, bembeyaz gülebiliyorum.
Perfection diş macunu 3 Boyutlu Beyazlık ailesinin en ileri ve etkili beyazlatıcı diş macunu teknolojisini içeriyor. Böylece diş minesine zarar vermeden sadece 3 günde diş yüzeyindeki lekeleri %100’e kadar etkin biçimde çıkarıp ve bembeyaz bir gülümsemeye sahip olmamızı sağlıyor.
Performansına gerçekten çok şaşırdım. Etkisi inanılmaz! İlk kullanımdan itibaren bile diş yüzeyindeki lekeleri çıkarma etkisini farkediyorsunuz. Keskin nane tadıyla ferahlığı sağlıyor, böylece uzun süre ferah bir nefese de sahip oluyorsunuz. Beyazlatma etkisi bu kadar iyiyken diş mineme hiç bir zarar vermediğini bilmek de çok güzel.
Procter and Gamble’ın tüm dünyada pazara sunduğu en gelişmiş beyazlatıcı diş macunu olan 3 Boyutlu Beyazlık Luxe Perfection İpana ile Türkiye’de de raflarda yerini aldı. Denediğinizde bana hak vereceksiniz:) Kullanmadan kesinlikle inanmazdım, deneyince etkisini gördüm ve mükemmel sonuç aldım.
Tam bir bakım sağlamak için aynı ailenin Oral-B 3D White Luxe ağız bakım suyunu da kullanıyorum. O da diş macunu ve fırçasının ulaşamadığı alanlardaki lekeleri bile çıkararak uzun süre, keskin bir ferahlık sağlıyor.
Unutmadan küçük bir not ekleyeyim; P&G ve İpana ürün performansına o kadar güveniyor ki, memnun kalmazsanız paranızın 2 katını iade ediyor. Bu nedenle beyazlatıcı etkisini kendiniz de görün diye bence gerçekten denemeniz gereken bir ürün.
Ürünü satın almak isterseniz tıklayınız!
P.S. Bana bu bilgiler yetmedi, ağız ve diş sağlığı üzerine daha çok şey merak ediyorum diyenleri aşağıdaki siteye alalım.
http://www.agizbakimuzmani.com/
#ipanaperfection  #gülüşünügöster
İçerik Kaynak: http://kokoshgirl.com/
Video Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=B7MDJzarokU

Bir boomads advertorial içeriğidir.